Sunday, November 14, 2010

Quick China – Far East so Close!


Uğur Mumcu Caddesi Uğur Mumcu'nun Sokağı
No:64/B Gaziosmanpaşa - Ankara
+90 312 437 0303

Biz yazıya bir itirafla başlamak istiyoruz. Fark ettik ki bugüne kadar gidip, fotoğraflayıp ancak sizinle paylaşmadığımız tam 10 yer var. Bunların içinden Quick China’yı seçmemizin sebebi ise fotoğraflarda gördüğünüz gibi gittiğimizde hala yaz olması, tam rezalet! Tabi buradan Quick China’nın dört mevsim gidilebilecek bir yer olmadığını çıkartmayın. Tek amacımız dışarıda kar yağarken Quick China’yı okumak zorunda bırakmamak sizi. 


Sipariş ettiğimiz ilk başlangıç, üzerine kaya tuzu serpilmiş, haşlanmış taze soya fasulyeleri. Bunları Obstinate King’in deyimiyle ‘kayış gibi’ diye nitelendirip yanılmak istemiyorsanız, bezelye gibi ayıklayıp çekirdek gibi içini yemelisiniz. Drama Queen ise soya fasulyelerine karşılaştırmalı bir yorum yaparak “Wagamama’dakiler çok daha güzeldi” dedi. Yine de sağlıklı bir atıştırmalık ya da başlangıç olarak iyi bir seçim.

İkinci başlangıcımız ise Kyoto California Rolls. Çok klasik olan California Roll’dan vazgeçemeyip, biraz da değişiklik olsun dedik ve tersyüz edilmiş (inside-out) California Roll olan Kyota California Roll sipariş ettik. Sushiler, fotoğraflarda da görüldüğü üzere (SushiCo’nun aksine) dolgun ve lezzetliler!!!

 

Gelelim ana yemeklere. Bir önceki gün, 3 saat boyunca Ramen’nin hazırlanışını anlatan bir Uzakdoğu filmi izleyen Drama Queen hala filmin etkisinde olduğu için Ramen sipariş etti. Ramen, geleneksel olarak içine konulan tüm malzemelerin ayrı ayrı pişirilmesi ve konulduğu derin ve geniş tasa özel bir biçimde yerleştirilmesi esasına dayanıyor. Filmde söylenildiğine göre Ramen yapmayı öğrenmek sıkı çalışma ve yıllar süren bir ustalık gerektiriyor. Ramen, yiyen insanları mutlu etmek ve sakinleştirmek gibi bir etkiye de sahip filme göre. Elbette Uzak Doğu filmlerindeki mistik olağan üstülüğün bir yansıması da olabilir bu durum. Quick China’ya dönecek olursak, Drama Queen, ‘tadı güzel ama sanki bir şey eksik’ dedi. Wagamama ile karşılaştırınca da elbette Quick China’yı beğenmedi.  (Wagamama Drama Queen’in favori Uzak Doğu restaurant’ı olmuş anlaşılan!)


Diğer ana yemeğimiz ise volkanik taşta ızgara somon. İsmi her ne kadar iddialı da olsa, fotoğraftan da görülebileceği üzere, aslında oldukça minimal bir yemek. Izgara yapılan taze somon, bir kere ısıtıldıktan sonra uzun süre soğumayan volkanik taşın üzerinde servis ediliyor. Böylece balığınız sıcaklığını hep korumuş oluyor. Sizin de yemek soğumasın diye hızlı yedim gibi bir mazeretiniz kalmıyor :). Gerçi buradaki amacı, balık genelde yavaş yendiğinden, soğumasını engellemek. Her neyse, ortasındaki büyük kılçığı ayırdıktan sonra size oldukça lezzetli löp balıketleri kalıyor. Tek sorun Türk yemek kültürünü edinmiş bireyler olarak, balığı ekmeksiz yemek. İnsan biraz garipsese de sıklıkla yenecek bir yemek olmadığı için fazla problem olarak görmüyorum. Ekmekten geçiş dönemi yaşamak isteyenler yanında bir de beyaz pilav sipariş edebilirler :). Sonuç olarak uzun uzun yiyebileceğiniz, rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir yemek, mümkünse bir kadeh beyaz şarap eşliğinde.


Finalde ise buz üzerinde meyveler ve ballı ceviz arasında çetin bir savaş oldu ve Drama Queen meyve sipariş edip, yeşil çayının yanına da biraz ballı ceviz konulmasını rica ederek orta yolu buldu. İçinde tropik meyvelerin de olduğu ve ikimizin de evde şımartılış şeklimize uygun olarak soyulup güzelce dilimlenmiş olan meyve kutusu bizden tam not oldu. Fotoğraflar aldatmasın, o kutunun tamamı değil sadece görünen kısmı meyve, biz de bu konuda biraz mutsuz oldu elbette. Ballı cevizler ise tek başına çok ağır ancak çayın yanında bir iki tane yemek için keyifli.


Yurtdışına çıktıysanız bilirsiniz, genellikle Çin restoranları yurtdışında geleneksel olarak döşenmiş salaş ve ucuz mekânlardır. Ankara’daki Quick China şubelerinde ise sanki ağır bir davete gidermiş gibi süslenmiş insanlar görürsünüz. Fiyatları da, öğle menüleri hariç, pahalı buluyoruz. 2 başlangıç, 2 ana yemek ve tatlıdan oluşan bu full course yemek yaklaşık 120 TL gibi bir rakama denk geliyor ki bunlara içecekler dâhil değil. Yine de başarılı bir alternatifi bulunmadığından her daim dolu bu Quick China. Bize de büyüklerimizin sözünü dinlemek kalıyor, kalite istiyorsanız paraya kıyacaksınız.



We would like to start this post with a confession. Today, we realized that there were 10 places that we have visited, photographed but haven’t posted anything about. The reason why we picked Quick China among them is because it summer when we were there! This doesn’t mean that Quick china is a nice place for 4 seasons. The only aim is not to make you read about it at a snowy day.

The fist starter we have ordered is boiled soy with stone salt. If you don’t want to be fooled about their taste like Obstinate King, you need to peel them first. Drama Queen’s comment about them was ‘Wagamama makes them better’. However, if you are seeking for a healthy snack or a starter boiled soy is a good choice.

Our second starter was Kyoto California Rolls. Instead of our true classic California Rolls (every time we go through the whole sushi menu and magically order California Rolls again) we ordered Kyoto California Rolls, which is an inside-out version of California Rolls. Sushi was good tasting (unlike SushiCo).

Drama Queen, who was under the influence of the film she watched for 3 hours the day before, ordered Ramen. Ingredients of Ramen is traditionally cooked in separate pots and organized carefully in to the deep and large bowl it is served in. As it is told in the movie, it is a long and hard path to learn cooking Ramen. In the film it is also claimed that Ramen calms and gives happiness to the people having it. Of course this is also because of the exaggerated mysticism of the Japanese movies. If return to Quick China, Drama Queen commented ‘it tastes good, but something is missing’. She also compared it with Wagamama and of course Chick China failed. (She favors Wagamama very much for sure!)
Our second main dish was grilled salmon on volcanic stone. Although the name is pretentious, meal was not. It’s a basic fresh salmon, first grilled then served on a volcanic stone in order to prevent fish from cooling. The fish was easy to eat (only one fish bone) and delicious with very low fat density (it’s a big problem with me & salmon’s, fat bastards!). Only problem was we, the Turks, are used to eat fish with bread and it’s quite obvious that you cannot find any bread in a Chinese restaurant! (If you try too hard, they can give some rice and that’s all) So it was an interesting experience for me to eat fish without bread. As you can see, I’ve survived and I can recommend this dish preferably accompanied by a glass of white wine.

The final fight was tough between fruits served on ice and honey coated walnuts. Drama Queen solved the dilemma by ordering the fruit asking for complementary walnuts to be served with green tea. The fruit box, which also includes some exotic ones, got full points from us. But don’t be fooled by the photos as the box is not completely filled with fruit. Honey coated walnuts were nice but too heavy on their own as a dessert.

Generally Chinese restaurants are cheap all around the world except Turkey. In Ankara, at the Quick China chains, it makes you feel as if you are attending a special event. Everyone is very well dressed, and as they were the cover girls of the last months’ Cosmopolitan. We also find it expensive, excluding lunch menus, as we have paid a full course dinner for 2 about 120 Liras excluding the drinks. However, as there is almost no competition, it is very hard to find a place if you have no reservations.

5 comments:

Oburcan said...

kusura bakmasınlar ama soya fasulyesi hapishane yemeği gibi görünüyor.Tabi bunu Quickchina'da sipariş veren zihniyeti de kutlamak şart :)
Ankara'da çok alternatifi yok ancak İstanbul'a da şube açtılar ve arkadaşlarımdan öğrendiğim kadarıyla işleri iyi maşallah.Diyeceğim Türkiye'de uzakdoğu mutfağı denildiği vakit o Quickchina'dır.Lakin haftasonları açık büfelerini tavsiye etmem,ister istemez yemek kalitesi düşüyor.

Glass Half Full said...

Soya fasulyesi besin degerleri yuksek ve bu yuzden faydali bir besin. Dolayisiyla bulunca yemek lazim diye dusunuyorum.

Yeme-icme isi de malum zevklerle ilgili. Daha iyisini tecrube ettikten sonra digerleri ancak nefsi koreltmeye fayda ediyor.

Iyi bayramlar! :)

MMO said...

Ben de şu soya fasulyelerine bayılıyorum. :)
Bir de tatlı ekşi soslu tavuğa! Ne zaman bir uzakdoğu restoranına gitsem ilk denediğim yemek o oluyor. Bence Ankarada en kötü yapan yer de Sushico. QuickChinayı, şu tunalının bir altındaki sokaktaki adını hala söylemeyi beceremediğim restoranı ve Sushisu'yu seviyorum ben. :)

Glass Half Full said...

Bestekardaki yer dışarıdan görüntüsünün aksine müthiş. Orası çok acayip Çin mangalı dedikleri birşey yapıyor ama 8-10 kişi gitmek lazım. Ortasında kömür yanan ve çevresindeki suyu kaynatan mangal dedikleri zımbırtıyı getiriyorlar ve içine ince dilimlenmiş sebzeler, et, balık gibi şeyleri daldırıp sonra sosa batırıp yeniliyor. Çok efsane...

MMO said...

Kesinlikle deneyeceğim. Teşekkürler :)