Showing posts with label concert. Show all posts
Showing posts with label concert. Show all posts

Saturday, October 23, 2010

Efes Pilsen Blues Festival 21



Bu akşamki konserin ardından, eve geldim ve hemen bilgisayar başına oturdum. Acilen size bildirmeliyim izlenimlerimi ki, konserin son günü olan yarın, siz de gidebilesiniz.

Sahne alan sanatçılar, Mitch Woods & His Rocket 88s, Kenney Neal ve Samuel James, süre yaklaşık 5 saat. Kesintisiz blues, kesintisiz dans, kesintisiz eğlence, sınırsız bira : ). (Tam bu noktada 0.50 promil olan yasal alkol sınırını da hatırlatmak istiyorum. Arkadaşlarım bunun 0.30’a düşürüldüğünü söylediler ama böyle bir bilgiyi internetten bulamadım.) . Organizasyonun da çok başarılı olduğunu eklemek istiyorum (Teşekkürler POZİTİF). Favorim ise konser alanına girmeden önceki “konser hatırası” çektirebileceğiniz yer. Kendi makinenizi kullanabileceğiniz gibi, oradaki ekip sizi fotoğraflıyor, fotoğrafınızı anında basıyor (fotoğraftaki kişi sayısı kadar) presliyor ve boynunuza asabilmeniz için ipini de takıp size veriyor. Kaç para derseniz, Efes Pilsen’nin hediyesi : ). Çıkıştaki gitarlı ve penalı anahtarlıklar da ayrı şahane. Konser bitiminde biraz önce ölümüne alkışladığınız sanatçıların cdlerini alma, daha da iyisi imzalatma şansınız olduğunu da eklemek isterim.


Özetle, keyifli bir akşam geçirelim arkadaşlarla derseniz, yarınki son konseri kaçırmayın derim.

Yer: Bilkent Hotel


After the magnificent concert tonight, I arrived home and immediately turned on my laptop. I need to tell you about the concert, so that you don’t miss the last performance that is going to be tomorrow night.


Mitch Woods & His Rocket 88s, Kenney Neal and Samuel James are the performers and they play for about 5 hours in total. Nonstop blues, nonstop dancing, nonstop entertainment and limitless beer. (Do not forget about the legal limits). I should also add the organization was very well (Thanks to POZİTİF). My favorite of all is the area where you can have your photos taken. They develop your photos immediately and turn them into something similar to name tags. If you wonder about the price, the good news is it is Efes Pilsen’s gift : ). The keychain that you will get just before you leave that has the shape of a guitar and pick, is another nice thing. At the end of the concert, it is also possible to buy the cds of the performers and have them signed.


To sum up, if you are interested in having a magnificent night with friends, do not miss the last concert that will be tomorrow.


Venue: Bilkent Hotel

Wednesday, June 16, 2010

Upcoming Events 1: Lars Danielsson





Lars Danielsson her ne kadar klasik cazcılar tarafından pek tanınmasa da son dönem Avrupa cazının yetiştirdiği en büyük yeteneklerden biri. Bu ayın sonunda gerçekleşecek ziyaret, yanılmıyorsam sanatçının ülkemize 2. gelişi olacak. Daha önceden dinlemeye gittiyseniz veya bu ayın sonunda göreceğiniz üzere kendisi oldukça alçakgönüllü ve kibar biri fakat bu görünüş sizi aldatmasın. Bu kalitedeki sanatçıları ülkemize çekebilmek gerçekten büyük başarı.

Kendisinden biraz bahsetmek gerekirse, İsveçli’nin uzmanı olduğu enstürman kontrbas. Bunun dışında süpriz yapıp çello çaldığı da oluyor. Fakat sound açısından kısıtlı kontrbas enstürmanına kattığı lirik hava kesinlikle dinlemeye değer. Bir diğer güçlü yanı ise besteci kimliği. Oldukça klasik caz parçalarından, elektronik altyapılı daha çok future jazz denilen parçalara kadar bir hayli geniş bir yelpazesi var ve yaptığı bir çok parça onlarca kez cover’landı. Bir de üstüne çok çok iyi solo’lar atabildiğinden keyifli bir konser olacağı garanti gibi.

Bir cazcının gelişmesini sağlayan en önemli etkenlerden biri de beraber çaldığı, çalıştığı müzisyenlerdir. İsveçli bu konudaki şanslı isimlerden. Daha önce efsane Miles Davis ile çalmış, onun gruplarında yer almış saksafoncu David Liebman, vatandaşı ünlü piyanist Bobo Stenson ile ödüllü plak şirketi ECM’in demirbaşlarından davulcu Jon Christensen’le beraber daha kariyerinin başlarında birlikte çalmaya başlamıştır. Bu hız kariyerinin ilerleyen zamanlarında da kesilmemiştir. Perküsyon ustası Marilyn Mazur, future jazz akımının en güçlü isimlerinden Niels-Petter Molvaer ve Eivind Aarset, yine Liebman gibi Amerikan ekolünün önemli temsilcilerinden gitarist John Abercrombie kontrbasçının daha sonralarda beraber çalıştığı ilk göze çarpan isimler.

Son yıllarda ise kritiklerden oldukça iyi eleştiriler alan yetenkli Leh piyanist Leszek Mozdzer ile takım oluşturmuş ve bu birliktelikten 2 albüm çıkmıştır: Pasodoble ve Tarantella. Biletix’teki açıklanan gruba bakılırsa Akbank Sanat’taki gerçekleşecek konserde yoğunluk son albüm Tarantella üzerinde olacak. Üzücü olan ise o akşam piyanist Mozdzer’in grupta yer almayacak oluşu.

Konser havasına girmek amacıyla benim tavisye edeceğim albümler, Alman “ACT Music” firmasından çıkan ve ülkemize Equinox tarafından ithal edilen, Libera Me, Melangé Blue ve tabii ki de son albüm Tarantella. Libera Me sanatçının tarzını anlamak için dinlenebilir ve çok rahat söyleyebilirim ki son yıllarda dinlediğim en güzel bas ağırlıklı caz albümü. Danielsson’un lirik sound’u ve besteci kişiliği albüme damgasını vurmuş. Aşağıdaki bağlantıdan da bu albümdeki bir şarkıyı dinleyebilirsiniz. Melangé Blue albümü future jazz olarak tabir edilen yeni akımın en başarılı örneklerinden biri ve bu yetenekli adamın ne kadar farklı bir tarzda da başarılı olabileceğinin bir göstergesi. Yeni bir şeyler dinlemek istiyorsanız ideal bir sound sunuyor bu albüm size. Son olarak Tarantella isimli albüm ise çok daha kompleks bir sound’a sahip ayrıca piyanist Mozdzer ile 2. birliktelik olduğu için çok daha oturmuş bir çalışma. Tarz olarak Libera Me albümüne benzer diyebiliriz fakat Danielsson’un kendisini ve yarattığı müziği bir adım daha ileriye götürdüğü bir gerçek. Bir de bu albümün yeri bende başkadır çünkü çok sevdiğim kuzeyli trompetçi Mathias Eick de bu albümde konuk sanatçı olarak yer alıyor. Ne yazık ki 30 Haziran akşamı o olmayacak. Tabii bu yine de o akşamın çok özel olduğu / olacağı gerçeğini değiştirmiyor.

Ay sonunda Lars Danielsson ile keyifli bir akşamdan sonra, dinlemekten yıpranmış CD’leri imzalatmanın verdiği keyifle, İstiklal’de bir şeyler içmek üzere diyorum ve bu yazıyı sonlandırıyorum.



Although he is not well known in the States, Lars Danielsson is a very famous face across Europe. He is known with his unique, lyric yet haunting bass sound but the capabilities of Lars is not limited with these. He is also a very good composer and almost every song on his albums is new and carries his signature. Until today he played with acknowledged stars. David Liebman, Bobo Stenson, Jon Christensen, Niels-Petter Molvaer and John Abercrombie are a few names that strike at a glance. Detailed information can be found from;

http://www.larsdanielsson.com/html/frame.html
http://www.allaboutjazz.com/php/musician.php?id=12416

On the evening of 30 June, he will be on stage with his trio to promote his latest album Tarantella from German label ACT Music. Shouldn’t be missed! Hope to see you there.