Showing posts with label kentpark. Show all posts
Showing posts with label kentpark. Show all posts

Tuesday, July 27, 2010

Panmisto

Kentpark AVM

Eskişehir Yolu 7. Km

Kat/Floor : -1



Geçtiğimiz birkaç aydır, Kentpark’a yolumuz düştüğünde annemle uğrayıp çeşit çeşit ekmeklerinden ve bol tahıllı çubuklarından alıyoruz Panmisto’nun. Güleryüzlü, yardımsever ve sabırlı sahibesini de pek seviyoruz. Fakat birkaç hafta önce, diğer ortağın daha yakından tanıdığım biri olduğunu keşfettim. Bilkent Üniversitesi’nden hocam Taner Bey ile karşılaştığımızda, bir rastlantı diye düşündüm. Kısa süre durumun bambaşka olduğunu, Panmisto’yu sevgili eşiyle birlikte işlettiklerini öğrendim. Beni ikram ettiği mini kahveli crème brûlée ile kandırmaya çalıştı, tattığım bir kaşıktan sonra durması çok zor oldu ama bir süre için tatlı yememe kararımdan neyseki caymamayı başardım. Başka bir gün öğle yemeği için geleceğime söz verdim ve birkaç yüz kaloriden o gün için yırttım.



O crème brûléenin üzerine çok dayanamadım ve ertesi gün ailemle gittiğimizde zaferle gülümsüyordu Taner Bey. Şaka bir yana, bizi çok güzel karşıladı ve ağız sulandıran menüden seçim yapmamıza yardımcı olmaya çalıştı. Binbir zorlukla bir quesedilla ve çay sipariş edebildim, herşey o kadar harika ki seçmek çok zor. Anneannem bir tost, annem Türk kahvesi ve misafirlerimiz de birer limonata sipariş ettiler. Tabaklar geldiğinde kısa süreli bir sessizlik hakim oldu masada. Gelen devasa tabaklar hepimizi şaşırtmıştı, tadları ise ayrı harikaydı. Çay, evdeki gibi yeni demlenmiş, limonatalar taptaze ve tüm diğer malzemeler de çok taze ve kaliteliydi. Bir de patates kızartmalarının ne kadar hafif olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. O kadar yağsız ve lezzetliler ki kızartıldıklarını sorguluyor insan.


Pek tabiki, açık büfeyi her gören gibi bizde kıskandık. Masanın üzerinde o kadar çok güzel ve lezzetli şey vardı ki, aklınızı kaçırmamak oldukça zor. Dahası, sınırsız çay ile birlikte sadece 10TL! (Filistin Caddesi’nde bir bardak çaya 4.5 TL ödediğinizi söylemiş miydim daha önce?) Pastane kısmı ise yaratıcı. Çok çeşitli ekmekleri, pastaları ve diğer sanat ihtiva eden ürünleri, denemeye değer. Yarı açık mutfakları sayesinde yiyecek ve içeceklerinizi hazırlanırken izleyebileceğiniz gibi, ne şartlar altında hazırlandığınızı görüp iç huzurunuzu da bozmamış oluyorsunuz.



Şahsen fiyatları da genel olarak makul buldum. Yediğim herşey çok lezzetli ve emsallerine kıyasla bir çok açıdan daha sağlıklıydı. Eğer batı tatlılarının gerçek tadlarını özlüyorsanız yada çocuğunuzun çöp değil de yemek yemesini istiyorsanız bugünün AVMseverleri için Panmisto’nun eğlenceli ve lezzetli bir seçenek olduğunu düşünüyorum.



For the last few months I have been going to the place with mom to get bread and some of their delicious breadsticks that are rich in grains. We liked the debonair, helpful and patient lady who owns the place. However, a few weeks ago, I discovered that the other partner was someone who I know a little more closely. First, I thought it was a coincidence when I saw my professor from Bilkent University Mr. Yiğit there. Shortly after, I discovered that the place was his, and the lady was his dear wife. He tried to trick me with their unbelievably delicious mini coffee crème brûlée, which was very hard to stop after the first spoon, but I was strong willed enough not to have any dessert and promised him to come some other day for lunch. For that day, I saved a few hundred calories.


The delicious crème brûlée was so much in my mind that I couldn’t resist long and next day, I went there with my family and he was smiling with victory. Joking, he welcomed us very nicely and tried to help us to choose, although it is almost impossible as everything on the menu are mouthwatering. Finally I ended up with quesadilla and tea, my grandma with toast and mom with a cup of Turkish coffee. Our guests from Lebanon preferred lemonade. The plates were huge, very delicious and more than what we expected. Tea was like it is at home, lemonades fresh, all the ingredients fresh and good quality. In addition, you would question weather if the chips were fried or not, so tasty and not oily at all.


Of course we were jealous of the open buffet. They had so many delicious things on the table that staying sane was very hard. What is more, with unlimited tea, it is only 10 TL! (Did I mention that at Filistin Street a cup of tea is 4.5TL?)The bakery is also innovative. Different bread choices, cakes and other arty products are worth trying. With the half open kitchen, you can see your food & beverages being prepared and of course under what conditions.


I find the prices quite convenient; everything I tried was very delicious and healthier by comparison. If you are missing the real tastes of western desserts or want your kid to eat food, not junk, I believe Panmisto is a joyful and delicious alternative for today’s’ mall-lovers.


Saturday, July 17, 2010

Burger Story

BURGER STORY
Kentpark AVM
Eskisehir Yolu 7. km
Tel: +90 312 219 93 33


Ünlü yazar Chuck Palahniuk hayat tamamen rastlantısal olaylar ile şekillenir ve bu yüzden mutlu olmak için basit şeylerden zevk almaya bakıyorum demiş. İşte güzel yapılmış bir burger de yazarın bahsettiği basit şeylere en güzel örneklerden biri olsa gerek. 2 tane taze ekmeğin arasına özel yapım lezzetli bir köfte ve sınırsız garnitür seçeneği. Basit ama katıksız bir keyif!

Ankara Kentpark alışveriş merkezinde bulunan Burger Story adından da anlaşılacağı üzere kendini burger yapmaya adamış bir mekan. Hamburger, çizburger gibi klasik burger çeşitlerinin yanı sıra “signature” yani kendilerine özel burgerleri de mevcut. Bunun dışında ve şahsen pek ilgimi çekmese de salata çeşitleri ve sosisli sandviç versiyonları mevcut.

Daha içeri girer girmez kendini sevdiren yerlerden Burger Story. Yüksek bir tavan, yenilikçi dizayn özellikle minimal logoları, bunun yanı sıra geleneksellikten de kopmamış olmaları. Mesela peçete tutacağı olarak eskilerin o kocaman demir burger köftesi ezme aparatı kullanılmış. Mekanda ayrıca hoşumuza giden kısım ise havalandırması oldu. Bu tip mekanlarda genelde yoğun bir et kokusu olur ve bu koku üzerinize sinmiş bir şekilde çıkarsınız. Burada ise böyle bir sorun yok.

3. paragrafın sonunda artık yemeklere geçiyorum :). Biz ilk gidişimizin şerefine ve mekanın kalitesini tespit edebilmek amacıyla yaptıkları signature burgerlerden sipariş ettik. Zaten kendilerine özgü şeyi yapmada başarılı olurlarsa orası bir şekilde başarılı olur veya daha popüler bir tabir ile “tutar”. Böylelikle heyecanla siparişleri verip, beklemeye başladık.

Benim siparişim, White Castle, 3 tane küçük burgerden oluşuyor. Çok taze ve hafif ekmeklerin arasında özel yapım baharatlı köfteler ve soğan da içeren güzel bir sostan oluşuyor bu burgerler. İçinde bir de domates ve turşu var. Görüntü olarak Taksim’deki ünlü ıslak hamburgerlere benzese de tat olarak oldukça farklı. Özellikle yanında gelen rokfor peynirli sos ile bir lezzet bombası yaşıyorsunuz, mideniz bayram ediyor :).



Diğer siparişimiz Olive Burger ise adından da tahmin edilebileceği üzere köftesinin içinde yeşil zeytin parçacıkları bulunduran özel bir hamburger çeşidi. Fotoğraftan da anlaşılacağı üzere bu burgeri Drama Queen sipariş etti ve güzelim patates kızartmaları yerini salataya bıraktı :). Şaka bir yana yemek bu hali ile oldukça sağlıklı ve besleyici bir alternatif oldu. Hafif iki tane ekmek arasına köfte, yeşillikli salata ve yine özel yapım lahana salatası (coleslaw). Açıkçası alacağınız potansiyel kaloriler yüzünden buraya gelmeye tereddüt ediyorsanız veya yedikten sonra kendinizi kötü hissetmek istemiyorsanız bu seçim tam size göre!



Mekanın en büyük eksisi ise içki servisinin bulunmaması. Halbuki cızırdayan sıcak bir burgerin yanında ona eşlik edecek buz gibi soğuk bir biradan daha güzel bir şey düşünemiyorum. Bunun dışında, türünün tek örneği olması sebebiyle genelde dolu oluyor ve herkesin bildiği üzere sürekli dolu olan mekanların garsonları bazen kaba olabiliyor. Bir de hatırlatma yapayım bir burgerin çıkması / pişmesi 20 dakika sürüyor. Bu yüzden geniş bir zamanınızda gitmenizi tavsiye ederim.

Son olarak -benim bildiğim- Ankara’nın ilk burger dükkanı hepimize hayırlı olsun. Böyle bir alternatife ihtiyaç vardı cidden :).



Burger Story, as it can be predicted from its name, is city of Ankara's first restaurant that specializes on burgers. It can be found in the entry floor of the Kentpark shopping mall which is located on Eskisehir road.

After walking through a spacious entrance, you can either sit inside or in the balcony which has a beautiful pool view. The design of the restaurant is cool which includes fresh lines with traditional finishes. Also the ventilation is very good which is a common problem in this kind of burger shops. What I want so say is when you go out you don't smell like lamb :).

They have classic burgers like hamburger, cheeseburger and a handful of signature burgers for instance olive burger or vegetarian burger etc. Besides, menu also includes American classic hot dog and salad choices. There is also desserts section but I can assure you there will be no space in your stomach after the burger :). Anyway the menu is generally strong but no alcoholic beverages are served in this place so it's a big minus indeed. Since there is no better company than fresh cold beer to a hot spicy burger.

To sum up, I personally recommend blue cheeseburger or white castle burger (*) with blue cheese sauce. Also since this shop is one kind in the city, it can be crowded sometimes and as you all know when a restaurant continuously fills up, there will be always jerk waiters. So be warned and just enjoy your burger :).

(*) 2nd photo from the beginning